rahmi-pehlivanlı

“Kralların Ressamı” Rahmi Pehlivanlı: Sanatla Geçen Bir Ömür

Türk resim sanatının önemli isimlerinden biri olan Rahmi Pehlivanlı, 12 Aralık 1926’da Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde doğdu. Küçük yaşlardan itibaren resme ilgi duyan Pehlivanlı, yeteneğiyle kısa sürede dikkat çekti ve ulusal ile uluslararası alanda büyük bir üne kavuştu. Portre alanındaki başarısıyla özellikle tanınan sanatçı, birçok devlet adamı ve kralın portresini yaparak “Kralların Ressamı” unvanını kazandı.

Sanata Adanmış Bir Hayat

Pehlivanlı, eğitimine Keskin’de başladı ve ortaokulu Kırıkkale Askerî Ortaokulu’nda tamamladı. Sanata olan ilgisi bu yıllarda belirginleşti. Askerlik görevini tamamladıktan sonra Ankara’da ticaretle uğraşırken bir yandan da öğretmenlik yaptı. Ancak resme olan tutkusu, onun sanat yolculuğunu daha ileriye taşımasını sağladı. 1950’li yıllarda ünlü devlet adamlarının portrelerini yaparak dikkat çekmeye başladı. 1952 yılında çizdiği Aziziye Kahramanı Nene Hatun portresi, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Harbiye Askerî Müzesi’ne kabul edildi.

Sanatçının kariyerinde önemli bir dönüm noktası, 1953 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından Atatürk’ün doğduğu evin resmini yapmak üzere Selanik’e gönderilmesi oldu. Bu eser, Başbakanlık koleksiyonuna dahil edilerek büyük bir prestij kazandı.

Dünya Çapında Bir Sanatçı

Pehlivanlı, sanatı sayesinde birçok ülkeye davet edildi ve yurt dışındaki sanat çevrelerinde büyük ilgi gördü. İngiltere’ye giderek burada sanat eğitimine devam etti ve Avrupa’nın önemli sanat merkezlerinde çalışmalar yaptı. Portre sanatındaki ustalığı, Avrupa ve Orta Doğu’da yankı uyandırdı. 1953-1990 yılları arasında 25’ten fazla kral, kraliçe ve devlet adamının portresini çizdi.

Sanatçının en ünlü eserlerinden biri olan Zina, 1967’de Vatikan’da büyük beğeni topladı ve Papa IV. Paul tarafından madalya ile ödüllendirildi. Eser, Roma’daki Dal Vaticano Floransa Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Bu dönemde İtalya’da büyük bir şöhret kazanan Pehlivanlı, Castel Franco’da bir stüdyo açarak sanat çalışmalarına devam etti. Cote D’Azure’da düzenlenen uluslararası bir sanat sergisinde, Kel Mıstık adlı tablosuyla birincilik ödülü kazandı.

Türkiye’ye Dönüş ve Akademik Çalışmalar

Sanatçı, 1972 yılında Türkiye’ye dönüş yaptı. Türk Kurtuluş Savaşı’nda önemli bir yeri olan Yavuz Zırhlısı’nın satılacağını öğrenince, geminin resmini yaparak tarihe bir iz bıraktı. Bu eser, bugün İstanbul Deniz Müzesi’nde sergilenmektedir.

Pehlivanlı, 1980’li yıllarda akademik kariyerine yönelerek Gazi Üniversitesi Resim Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. Sanat dünyasındaki başarılarından dolayı 1981 yılında İtalya’daki Accademia Universale Roma tarafından fahri hocalık unvanı verildi. 1988 yılında SSCB Kültür Bakanlığı tarafından davet edilerek üniversitelerde konferanslar verdi. Aynı yıl Ephesus adlı tablosu nedeniyle Papa II. Jean Paul tarafından gümüş madalya ile ödüllendirildi.

Sanatçıya Adanmış Anma Etkinlikleri

Rahmi Pehlivanlı, 24 Ağustos 1992’de hayatını kaybetti. 65 yıllık yaşamı boyunca, beşi Türkiye’de olmak üzere 60’tan fazla kişisel sergi açtı ve eserleri pek çok önemli müzede yer aldı. Bugün de sanatçının eserleri Ankara, İstanbul, Vatikan, Floransa, Houston, New York gibi şehirlerde sergilenmeye devam etmektedir.

Pehlivanlı’nın anısını yaşatmak için doğduğu yer olan Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde her yıl anma etkinlikleri düzenlenmektedir. Türk resim sanatına bıraktığı miras, sanatseverler tarafından büyük bir ilgiyle korunmakta ve gelecek nesillere aktarılmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top