Elon Musk liderliğindeki Tesla, Avrupa Komisyonu’nun Çin’de üretilen elektrikli araçlara uyguladığı gümrük vergileri nedeniyle Avrupa Adalet Divanı’na dava açtı.
Avrupa Birliği (AB), Haziran ayında, Çin hükümetinin elektrikli araç üreticilerine adil olmayan devlet sübvansiyonları sağladığını iddia ederek, Çin’den ithal edilen tüm elektrikli araçlara ek vergiler getirdi. Ekim ayında onaylanan bu vergiler, Tesla’yı da kapsıyor.
Tesla (Shanghai), geçtiğimiz Çarşamba günü Avrupa Adalet Divanı’na resmi başvuruda bulundu. Başvuru detayları kamuya açıklanmazken, Tesla’nın Berlin ve ABD’deki fabrikalarına ek olarak, Şanghay fabrikasından Avrupa’ya büyük ölçüde araç ithal etmeye devam ettiği biliniyor. Şirket, rakiplerine kıyasla daha düşük bir oran olan %7,8 oranında vergiye tabi tutulurken, bazı rakipleri %35,3’e varan oranlarla karşı karşıya kalacak.
Bu dava, Musk’ın AB’ye karşı eleştirilerini sıklaştırdığı bir döneme denk geliyor. Musk, AB Komisyonu’nu “anti-demokratik” olmakla suçlamış ve Almanya’daki aşırı sağcı AfD partisinin bir etkinliğine video bağlantısı yoluyla katılmıştı. Ayrıca, Musk’ın sahibi olduğu sosyal medya platformu X, AB tarafından Romanya’daki seçimlere müdahale iddialarıyla ilgili soruşturma altında bulunuyor.
AB’nin Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara getirdiği vergiler, devlet desteğiyle sağlanan teşvikleri inceleyen aylardır süren bir soruşturmanın ardından devreye sokuldu. Çinli üreticilere fabrika arazileri tahsis edilmesi, düşük faizli krediler ve batarya üreticilerine yönelik vergi muafiyetleri gibi desteklerin, rekabeti olumsuz etkilediği belirtilmişti.
ABD yönetimi de, Joe Biden’ın başkanlığı döneminde, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara %100 oranında ek gümrük vergisi uygulamıştı.
Alman otomobil üreticileri ve Çinli üreticiler de, AB’nin kararına karşı çıkıyor. Almanya merkezli BMW, Çinli BYD, Geely ve SAIC gibi üreticiler ve Çin Ticaret Odası (CCCME), AB’nin gümrük vergilerine karşı yasal mücadele başlattı. Alman otomotiv devleri, serbest ticaretin sürdürülmesini savunarak, Çin pazarına olan erişimlerinin devam etmesi gerektiğini vurguluyorlar.
